Gelecek de bir gün gelir dedilerdi;
Geldi!..
Devleti tanıyan,
Coğrafyayı bilen,
Liyakat sahibi,
Konusunun uzmanı,
Milletler arası ilişkilerin duayenleri,
Her şeyden önemlisi,
Birlikte yaşamın değerini kavramış,
Bazı şeylerin kaşındığında akabilecek kanın, kaşınmadığında oluşacak refahın hesabını yapabilen devlet erkanını hasbel kader tanımış belediyecilerin deyimi ile, “monşerler” söylemişti yaklaşık beş yıl evvel Emevi camii’nde namaz kılmaya heveslenenlere!..
Yapmayın dediler di!..
Burası Ortadoğu, burada kim kimdir, kim ne değildir,
Kim neye inanır, kim neye tapınır,
Kim neye inandığına-neye tapındığına, nasıl ibadet eder sorusuna cevabı kanınız ile bulabilirsiniz!..
Dinleyen olmadı.
Yaklaşık beş yıldır bebe-belek dahil, tüm masumlarla birlikte oluk oluk kan akıyor yaşadığımız coğrafyada. İnsanlar gazel gibi oradan oraya savrulup duruyorlar beş yıldır. Emperyal güçlerin tamamı kazanırken bu coğrafyanın asli, masum ve emekçi insanları hepten kaybediyor.
Biz ise;
Yaklaşık beş yıldır ak dediğimize kara,
Kara dediğimize ak diyorduk…
Hiç olmamamız gereken yerde,
Olmamamız gereken ilişkilerin içerisinde,
Olmamamız gereken bir çatışmaların kaşıyıcısı pozisyonundaydık;
Şimdi göbeğindeyiz savaşın!..
Hayalimizdi,
Osmanlının yedi düvele hüküm sürdüğü günlere ulaşmak, savaşımız oldu çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğini İsrail ve Amerika taşeronu dinci yobazlara kaptırmamak.
İnşallah,
Ve
Temennim,
Evlerimize, ocaklarımıza ateş düşürmeden ve Allahın da yardımı Mehmetciğimizin gücü ile bu beladan da kurtulup, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi yurtta sulh, cihanda sulh sağlanılarak çağdaş müreffeh milletler topluluğuna ulaşır, kavuşuruz.
İnşallah,
Önce bizi yönetenler ve milletimiz aklını başına devşirir, önceki hataları tekrarlamaz, geleceği yeniden inşa ederiz hep birlikte ve rengarenk..
