‘Kalıbımın adamı, Kırıkkale’nin adayıyım’

PEKDOĞAN; “KİMSENİN İSTEĞİYLE ADAY OLMADIM, KİMSENİN ADAMI DEĞİLİM”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırıkkale Belediye Başkan Adayı Mustafa Pekdoğan, seçim bürosu açılışında; “Biri bakan üç milletvekili, bir de belediye başkanı olan şehir böyle mi olur? 12 yıl önce benim attığım mucurla kalan mahalleleri gördükçe utanıyorum” dedi. 

‘BU KADAR ACİZ YÖNETİM…’

Hüseyin Kahya Parkı yanındaki seçim bürosunun açılışına yüzlerce Kırıkkaleli destek verdi. Yoğun katılım nedeniyle, konuşmalar seçim bürosunun balkonundan yapıldı. Açılışın ilk konuşmasını MHP İl Başkanı Seyit Ahmet Göçer yaptı. Göçer iktidarı eleştirerek, “ Yaklaşık 12 yıldır iktidarda olan AKP hem yerelde hem de genelde son derece başarısızdır. Kırıkkale’de aynı durum geçerlidir. Mahallelerimiz ve sokaklarımız çamurdan, pislikten geçilmemektedir. İşçilerimiz maaşlarını alamamaktadır. Bu kadar aciz bir yönetim başka bir yerde görülmemiştir” diye konuştu.

‘MİLLİ DEĞERLERİMİZ YOK EDİLMEKTE’

Ülke genelinde de başarısız bir yönetim sergilendiğini ifade eden Göçer şunları söyledi; “Ülke genelinde de durum farksızdır. AKP hükümetinin Kürt açılımı ile başlayan ihanet süreci, bebek katili ile pazarlıklarıyla devam etmektedir. Milli değerlerimiz yok edilmekte, Türklük ayaklar altına alınmaya çalışılmaktadır. Çocuklarımızın okuduğu andımız kaldırımıştır. Teröristler ve vatan hainleri başüstü yapılmıştır. Bu gidişata dur demek için, sandıkta AKP’yi alaşağı edebilmek için bir olalım birlik olalım”

BİRLİKTELİK GÖSTERİSİ

Göçer’in konuşmasının ardından aday adayları balkona davet edildi. Aday adaylığı sürecinde birlikte hareket eden isimler yine birliktelik gösterisinde bulundular ve “Adayımızın arkasındayız” dediler.

‘BEN DE SİZİ ÖZLEDİM’

Kırıkkale Belediye Başkan Adayı Pekdoğan baklona eşi ile çıktı. “Sizler beni özlediniz ben de sizi en az sizin kadar özledim” diyerek konuşmasına başlayan Pekdoğan, Kırıkkale’nin tüm merkez mahallelerini sayarak, kendisini yalnız bırakmamak için seçim bürosu önünde toplananlara teşekkür etti.

‘HALKI GÖZETMEDİLER’

Pekdoğan, seçimlere girecek adayların demokrasiyle belirlenmesi gerektiğine işaret ederek, AK parti adayı Mehmet Saygılı’nın adaylığı sürecini eleştirdi. Pekdoğan, “Ne temayül gözettiler, ne teşkilat gözettiler, ne de halkı gözettiler. Ancak bilinmelidir ki tek kişinin imparatorluğuyla bu iş yürümez. Ben yaptım siz uymak zorundasınız denilemez. Kırıkkaleliler buna en güzel cevabı verecektir” dedi.

‘GÖLGEDE OLANIN GÖLGESİ OLMAZ’

10 yıl içerisinde yapılanların bozulmasından başka bir yatırımın yapılmadığını söyleyen Pekdoğan, “Birisi bakan 3 milletvekilinin ve bir belediye başkanının olduğu şehir böyle mi olur?” dedi. Siyasetin er meydanı olduğunu sözlerine ekleyen Pekdoğan, “Aday belirlerken dürüst olmayacaksınız, aday olurken adamın adamı olacaksınız sonrada seçildikten sonra ‘ben dürüst olacağım’ diyeceksin.  Adamın adamı olunmaz diye düşünüyorum. Gölgede olanın gölgesi olmaz” dedi.

‘CEZAYI KESTİNİZ, SAYGI DUYUYORUM’

Pekdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Kırıkkale’de belediyeciliği bir dönem acısıyla tatlısıyla yaptık. Bizim de geçmişte hatalarımız olmuş olabilir. Hata yaptık ki Mustafa Pekdoğan’a ceza keselim dediniz. Cezayı kestiniz, saygı duyuyorum. Ancak 10 yıl bu memlekette sokaktan, caddeden gitmedim. Ne hata yaptıysam, o hatayı bilmem gerekir diye gitmedim.

‘NE ZAMAN KIRIKKALELİ OLACAĞIZ’

Memlekette doğan da, yaşayan da bizim dostumuzdur. Başka yerde doğmuş ve buraya gelmiş kardeşlerimiz de bizim dostumuzdur. Biz ne zaman Kırıkkaleli olacağız? 1938’de dedesi ölmüş, 1980 yılında babası ölmüş o da yanına defnediliyor. Yeni gittim torunu ölmüş, o da oraya defnedilmiş. Hala bir Kırıkkaleli olamadık. Allah aşkına hep beraber olalım, hep beraber Kırıkkaleli olalım.

‘KÜLTÜR PARK’I ANLATAMADIK’

Benim iyi kötü, proje noktasında sıkıntım olmadığını bilirsiniz. Proje haddinden fazla üretiriz. Milletin istemediği bir projeyi yapmak gibi bir niyetim yok. Görev dönemimde bir Kültür Park yaptım biliyorsunuz. Orayı yaptığımda amacım çok farklıydı. Kültür Bakanlığı’ndan aldığımız parayı gelip Kırıkkaleli’ye anlatamadık. Kimi 5, kimi 10 trilyon dedi. Ancak biz orayı o zamanın parasıyla 1 trilyon 448 milyar liraya yapmıştık.

‘İŞTE O ZAMAN KIRIKKALE KAZANACAK’

Ankara’ya kapısına gidilince, ‘Ben Kırıkkale’nin milletvekili değilim’ diyenlerin hesabı görülecek diye düşünüyorum. Adayını açıklayıp, ‘siz mecbursunuz bunun yanında olacaksınız’ diyene, seçmeni küçümseyip, yok sayıp, ‘Bu benim adayımdır’ diyene Kırıkkaleli onurunu koruyarak oy verecek ve hesap soracak. İşte o zaman Kırıkkale kazanacak.  Ben başka birinin adamı değilim, hiç olmadım. Sizlerin de başka birinin adamı olmayacağına ciğerden inanıyorum. Ben kalıbımın adamıyım, Kırıkkale’nin de adayıyım.

‘60 AY EKSİKSİZ MAAŞ VERDİM’

Ben işçim, memurum maaş alana kadar evime gitmezdim. Benim için öncelik işçimin, memurumun maaşıydı. 60 ay maaş ödedik. Ben işçimin memurumun nema ödemesi dahil bir kuruş borç bırakmamıştım. İşçinin 12 ay alacağı, memurun da 2-3 alacakları var. Önemli olan iktidarın belediye başkanı olmak değil, belediyeciliğin ve yöneticiliğin başka bir kavramı var. Onu da bilmek gerekir. Bayram arefesinde intihar eden işçileri düşündükçe vicdanım sızlıyor. Allah’ta onların vicdanını sızlatsın. Ramazan Ayı’nda işten atılan işçilerimiz geri işlerine dönecektir. Mustafa Bey, zaten sizden birisi. Sabah akşam buralarda eli cebinde geziyor.  Düğüne, derneğe gidiyor. O Mustafa Bey, değişmeyecek, şuan neyse seçilince de aynısı olacak.

GÖRÜNCE UTANIYORUM

Pekdoğan, Hüseyin Kahya Parkı’nı göstererek, “Şu içinde bulunduğunuz park 5 kez taş değiştirdi. Bu Kırıkkale’nin başka ihtiyacı yok mu? 12 yıl önce Yuva, Selim Özer ve Bağlarbaşı Mahallesi’nei attığım mucurlar duruyor. O mahallelerimizi görünce utanıyorum” dedi.

Pekdoğan, “Bunlar yaptıklarımızı satar, yaptıklarını da bağışlarlar. İş Merkezi yapalım diye gerekli işlemleri halletmiştik. Bunlar oraya iş merkezi (Makro) yaptılar sattılar. Arkasına oteli yaptılar, oteli de sattılar. Benim yarım projem terminali de yaptılar, onu da sattılar. Bir tane eser bırakmayacaklar mı? 2 bin 260 personele 60 ay maaş verdim, 300 personele maaş vermekten aciz olanlar araç parkımızı da sattı. Belediye araçları gitti.

‘İNSANLARI REKLAM ETTİLER’

İçler acısı bir fırınımız var. 100 bin kapasiteli ekmek fırınımız vardı, fakir fukara ekmek yesin diye. Şimdi o ekmeği görmüyorum ben. Çıkanın da nasıl çıktığını çok iyi biliyorum. Zamanı geldiğinde kim ne çıkartıyor, onu göreceğiz. Allah rızası için hayır yaparken, bunu reklam olarak kullanmak ta nedir? Otobüsleri milletimizin ayağına gönderdik, aşları sıcak olarak ulaşsın, sıcak yemek yesinler diye. Hiç reklamını yapmadık. Şimdi bakıyoruz gazetelerin manşetleri, ‘Şunu verdik, bunu verdik’ haberleriyle doluyor. Babanın malını mı veriyorsun?

‘11 TRİLYONA YAPIP, 9 BİN LİRAYA KİRAYA VERDİLER’

Bir mezbahane yaptılar satamadılar. Projesi bozuk o yüzden satamadılar. 11 trilyon artı KDV’ye yapıyorlar, 9 bin liraya da kiraya veriyorlar. O mezbahanenin parasını göreve gelecek 26  belediye başkanı ödeyecek. Böyle bir şey olur mu?” dedi.