MHP İL BAŞKANI BALOĞLU, BASIN AÇIKLAMASI YAPARAK AK PARTİ İL BAŞKANI AKÇAY’A AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ
Terör örgütünün eteğinin altına girenleri
Kırıkkale’de görmek istemiyoruz
AK Parti İl Başkanı Mürsel Akçay’ın yaptığı basın açıklamasında, Şehit Musa Saydam’ın cenaze töreninde meydana gelen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a tepki gösterenleri dağdaki pkk’lılarla ile aynı olduğunu söylemesi demesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Erdal Baloğlu basın açıklaması yaparak, Akçay’a tepki gösterdi. Baloğlu açıklamasında “Terör örgütünün eteğinin altına girmiş siyasetçileri Kırıkkale’de görmek istemiyoruz” dedi.
SİNDİREMEYEN KİŞİ VE PARTİLER VAR
Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Erdal Baloğlu yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi; “Yüce Türk milleti 45 vatan evladını başkanlık heveslisi yüzünden toprağa vermiştir. Şehitlerimize rahmet kederli ailelerine ve Türk halkına sabırlar diliyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki, 7 Haziran seçimlerinin sonuçları milli iradenin uygun gördüğü şekilde tecelli etmiştir. Görünen o ki hala bunu sindiremeyen kişi ve partiler var. Sürecin en başından Cumhurbaşkanının, başkanlık hevesi için koalisyonun bir çözüm olmayacağı gerçeğinin farkında olması neticesinde, kurulması düşünülen bir koalisyona son seçenek olarak bakması sonucu bugün gelinen nokta süpriz olmamıştır. Türk milletinin aklı ile alay etmek kimsenin haddi değildir. Günlerce hükümet kurma yetkisinin verilmemesi anayasal zamanın kurnazca çalınmasının sadece oyunun başlanğıcı olarak kabul edilmektedir. Daha sonrasında CHP ile görüşüyoruz deyip hiç bir koalisyon teklifinde bulunulmaması ve MHP’nin seçim süresince dile getirdiği hatta propağanda döneminde milyonlarca kez paylaştığı, milli devlet ve üniter yapının korunması, anayasal konular, 17/25 Aralık yolsuzluk ve hırsızlık mevzu, ihanet süreci “kimileri açılım da diyor” Cumhurbaşkanının anayasal sınırlara çekilmesi gibi konuları sanki ilk defa duymuş gibi MHP koalisyona girmiyor diye çığlık atmanın bir anlamı yoktur”
NE ÇAPINIZ, NE DE CÜRÜMÜNÜZ YETER
“Biz en başından beri sarayın müdavimi olan 17/25 sorumlusunun kendine kadar ulaşacak bu hırsızlık dalgasına olur vermeyeceğini ve AKP-MHP koalisyonunun imkan dahilinde olmadığını biliyorduk. Sayın Davutoğlu saraya irade beyan edecek güçe sahip olmadığını göstermiş oldu. Saray istemediği sürece nefes bile almaları mümkün görünmemektedir. MHP Kırıkkale İl Başkanlığı olarak 7 Haziran seçimlerinden sonraki koalisyon sürecine zerre kadar zararı olabileceği düşüncesi ile gereksiz açıklamalar yapmaktan kaçındık. Ama gördük ki bizim sukut göstermemiz Sayın AKP il başkanlarını cesaretlendirmiş. Sayın başkanlar benim eleştirilecek bir durumum varsa edep çerçevesinde başımın üstünde yeriniz var. Lakin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Bey’i eleştirmeye, karalamaya ve kamuoyuna yanlış anlatmaya ne çapınız, ne de cürümünüz yeter. Kimse altından kalkamayacağı kelamlar etmesin ki vatandaşları gerginliğe sürükleyecek tahrik ortamı oluşmasın. ANAP il başkanlığınız döneminde AKP mitinğini bitirme çabalarınız nasıl bir süre sonra Recep Tayyip Erdoğan’a sizi muhtaç ettiyse, gün gelir Sayın Devlet Bahçeli Beye muhtaç olabilirsiniz. Sayın Akçay yapmış olduğu basın açıklamasında geçtiğimiz gün ebediyete uğurladığımız Şehidimiz Musa Saydam kardeşimizin cenaze töreninde vuku bulan ve tamamının sorumluluğu kendilerine ait olan olaylarla ilgili partimi, milletvekilimi, ve şahsımı provakatör olmakla suçlamıştır. Ayrıca şehit cenazesini siyasete alet etmekle itham etmektedir”
PKK İLE PAZARLIK YAPANLARA HAKLI TEPKİSİNİ GÖSTERMİŞTİR
“Kamuoyunu bilgilendirme adına belirtmek isterim ki, Şehit cenazesini siyasete alet edeni görmek isteyen şehidin tabutu başında mikrofonu eline alıp konuşan zaat-ı muhtereme bakabilirler. Musa Saydam kardeşimizin cenazesine bu açılım denen ihanet sürecinin 2 numaralı planlayıcısı ve bizzat pkk temsilcileri ile görüşmelerde görevlendirilen Yalçın Akdoğan’ın getirilmesi, ayrıca pkk nın bu kadar güçlenmesine sebep olan ve imkan sağlayan bu şahşiyetin özellikle Kırıkkale’ye gönderilmesi, Türklük yoktur, Türk diye bir ırk yoktur diyen cinsi cinsiyeti belli olmayan kişilerin sehit cenazesine getirilmesi en büyük provakatörlük değil de nedir. Buna rağmen şehidini son yolculuğuna uğurlamaya çalışan vatandaşları polis zoru ile barikatlar arkasına hapsetmek sizin ne haddinize. MHP Milletvekili ve parti yöneticileri tamamen tampon vazifesi yaparak daha vahim olayların önüne geçmiştir. Gereksiz ve kara propaganda yaparak gerçekleri gizleme yoluna gitmek size bir şey kazandırmaz. Vatandaş pkk ile pazarlık yapanlara haklı tepkisini göstermiştir. Geçtiğimiz günlerde şehit polisimizin cenazesinde böyle bir durum yaşanmamıştır. Emniyet güçlerimiz ile yapılan istişareler ile provake edilecek ortam oluşması bizlerinde gayretleri ile önlenmiştir. Buradan özellikle belirtmek istiyorum. Kırıkkale milli hassasiyeti yüksek bir ilimizdir. Kesinlikle yaşanmasını istemiyoruz ama vatan savunmasında şehit olan bir yiğidimizin cenazesinde; pkk bayrakları açmayı suç olmaktan çıkarttık diyenleri, Sayın Öcalan demeyi diline alışkanlık yapanları, Apo itinin yazdığı mektupları meydanlarda okutulmasına aracılık edenleri, pkk canileri ile Oslo da görüşme yapan zevatları, dolmabahçe mütebakatlarına imza atan vatan hainlerini, bir kaç Mehmet öldü diye meclis toplanmaz diyenleri, kandırıldık yalanlarını söyleyenlerin, uzaktan yakından terör örgütünün eteğinin altına girmiş siyasetçileri Kırıkkale’de görmek istemiyoruz”
DUYARLI OLMASI KONUSUNDA UYARIYORUM
“Vatandaşı hezeyana sürükleyecek ve onarılması imkansız sonuçlar doğurabilecek, siyasi iktidarı kamuoyu önünde bu konularda duyarlı olması konusunda uyarıyorum. Unutulmaması gereken ve gözden kaçan bir konu daha var ki; kabul edin yada etmeyin kalleşçe bu ülkenin evlatları evinde, sokakta, ailesinin yanında şehit edilmektedir. Açılım adı altında palazlandırılan bu it soyları istanbulun göbeğinde bile roketatarlar ile karakola saldırmaktadır. Türkiye’de 20 ilde devlet hakimiyeti bölücülerin elindedir. Farklı düşüncesi olan açık açık beyan etsin. hal böyle iken bu konuda kimse bizden sukunet beklemesin. Soysuzlara verilen tavizler derhal son verilmeli ve sözde değil gerçek mana da karşılık verilmelidir. Son olarak bir gerçeğin tekrar zihinlere kazınmasını ve oradan çıkmamasını diliyorum. Millet ve milliyetçilik söz konusu ise, vatanın bölünmez bütünlüğünün korunması için her zaman ve her şart altında ülkücüler kanını ve canını seve seve vermeye hazırdır. Dantelli kefenliler de bir zahmet saklandıkları köşelerinden çıkarak bizimle kolkola omuz omuza bu kutsal göreve talip olsunlar. Bu vesile ile tekrar şehitlerimize Yüce Mevladan Rahmet, ailesine ve yüce Türk milletine sabırlar diliyorum” dedi.
