Geçtiğimiz hafta Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu silah fabrikası müdürü “devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerine sadakatsizlik” suçundan tutuklanmıştı. MKE Fabrika Müdürü Mustafa Tanrıverdi’nin gözaltına alındığı ana ilişkin yeni görüntüler ortaya çıkarken, operasyonun da detayları belli oldu.
MKEK Fabrika Müdürü Tanrıverdi Aralık 2015’te silah kaçakçılarıyla dirsek temasına geçince takibe alındı. Dört ay süren fiziki ve teknik takipte, Tanrıverdi’nin bir Alman firmaya devletin gizli bilgilerini sattığı tespit edildi. MİT, ABD’deki Türk asıllı silah üreticisi K.K.’ya yasal dokunulmazlık vererek Tanrıverdi’ye suçüstü yaptı. Geçtiğimiz hafta yapılan, filmleri aratmayan casusluk operasyonuna ilişkin yeni detaylara ulaşıldı. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Fabrika Müdürü Mustafa Tanrıverdi’ye suçüstü yapılan casusluk operasyonunun sanılanın aksine ABD’de yaşayan bir silah üreticisinin ihbarıyla başlamadığı, operasyonun uzun soluklu bir çalışmanın sonucu ortaya çıktığı öğrenildi.
PAZARLIKLAR YAPILMIŞ
MİT, Tanrıverdi’yi Aralık 2015’te radarına takılan bir dizi şüpheli faaliyeti nedeniyle mercek altına aldı. Tanrıverdi’nin ilişkiler ağı içinde anormal bağlantıların fark edilmesi, istihbarat teşkilatını kuşkulandırdı. Bunun üzerine MİT, Tanrıverdi’yi Aralık 2015’te yakın takibe alarak “Erguvan” adı verilen operasyonun startını verdi. Bu kapsamda Tanrıverdi’nin evi, ofisi, bilgisayar ve telefonları istihbari olarak gözetim altına alındı. Bilgisayarındaki her hareketi izlendi. Telefon konuşmalarına teknik takip yapıldı. Tanrıverdi’nin çeşitli yabancı silah üreticileri ile temasının tespiti üzerine etrafında kurulan ağ daraltıldı. Fabrika müdürü, elindeki bilgileri satmak için sadece ABD’de değil Avrupa’daki çeşitli başkentlerde bulunan silah üreticileriyle de temasa geçti. Tanrıverdi, söz konusu pazarlıkların bir benzerini Almanya’daki bir firma ile de yaptı.
YASAL KORUMAYLA İKNA
Tanrıverdi’yi tutuklanmaya götürecek sürecin tohumları bu girişimiyle atılmış oldu. MİT, Tanrıverdi ile ilgili topladığı tüm bilgi ve belgeleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdi. Bu sırada MPT-76 ve MP-5 tüfeklerinin planlarının satışı konusundaki somut girişimlerde bulunduğu anlaşıldı. Ve düğmeye basıldı. Tanrıverdi’nin bağlantıya geçtiği ABD’deki silah üreticisi Türk asıllı K.K., operasyonda Türk devletine yardımcı olması için “yasal koruma” karşılığında ikna edildi.
CASUSLUK ŞAKAYLA BAŞLAMIŞ
ABD’de silah fabrikası bulunan bir Türk silah tüccarının ihbarı üzerine başlatılan operasyon kapsamında, devletin en kritik kurumlarından Makine Kimya Endüstrisi (MKE) Silah Fabrikası’nın müdürü Mustafa Tanrıverdi, 18 milyon dolarlık projeyi 1 milyon 200 bin TL’ye satmaya çalışırken yakayı ele vermişti. Tanrıverdi tutuklanarak cezaevine gönderilirken, eşine az rastlanır casusluk olayıyla ilgili ilginç ayrıntılar ortaya çıktı.
ÖNCE ŞAKAYLA BAŞLADI
Silah tüccarı olan ihbarcı, 1 Nisan 2016’da savcılıkla irtibata geçti. Savcılığa yaptığı suç duyurusunda, Mustafa Tanrıverdi’nin kendisiyle irtibata geçtiğini, MPT76 ile MP5 marka silahların projelerini satmak istediğini belirtti. İhbarcı, suç duyurusunda süreci şöyle anlattı: “İlk önceleri şakayla karışık benden para istedi. İlerleyen zamanlarda ‘madem silah fabrikası kuruyorsun sana silah projesi satayım’ dedi. Önce MP5’in projesini satmak istedi. Sonra da ‘sana MPT76’yı da vereyim’ dedi. MPT76 için 360 bin dolar istedi. Pazarlık sonucu 300 bin dolara anlaştık. MP5 projesi için de 100 bin TL’ye anlaştık. Ancak yurtdışında yaşasam da ülkemin bu duruma düşmesine içim elvermedi. Devletimizin sırlarının böyleleri tarafından satılmasını kabullenemedim. Benim zaten param, pulum, her şeyim var. İhtiyacım yok. Bütün bunları düşündükten sonra ihbar etmeye karar verdim.”
KAYIT CİHAZI KONULDU
Silah tüccarının ihbarı üzerine mahkemeden alınan kararla Mustafa Tanrıverdi fiziki takibe alındı. Buluşma için yer ve zaman belirlendi. Alışveriş zamanı geldiğinde ise polisler, buluşmanın yapılacağı yerde önceden tertibat aldı. Alışverişin yapılacağı restoranın üst katında bulunan loca odasına ses kayıt cihazı yerleştirildi. Bu arada Tanrıverdi, alışverişi bir an önce tamamlamak için randevu saatinden önce yola çıktı. Bu durum, Tanrıverdi’yi takip eden polisler tarafından restoranda tertibat alan ekiplere bildirildi.
TUVALETTE KONTROL ETTİ
Tanrıverdi, restoranın içinde ve çevresinde müşteri kılığında bekleyen sivil polislerin arasında geçerek, restoranda alıcıyla buluştu. Daha sonra ikili, locaya geçti. Yemek siparişinin ardından pazarlık başladı. Bu sırada Tanrıverdi, alıcının haberi olmadan para dolu çantadan bir deste alarak tuvalete gitti. Tuvalette paraların sahte olup olmadığını kontrol eden Tanrıverdi, seri numaraları önceden alınmış paraların sahte olmadığını anladıktan sonra yeniden locaya döndü. Söz konusu paralar ise gözaltı yapıldıktan sonra Tanrıverdi’nin cebinden çıktı.
FABRİKA KUR BENİ MÜDÜR YAP
Müdür Mustafa Tanrıverdi’nin alışveriş sırasındaki tedirginliği, restorana önceden yerleştirilen ses kayıt cihazındaki konuşmalara yansıdı. Yakayı ele vermekten korkan müdürün, alıcıya, “Beni yakmayacaksın değil mi? İhbar etmeyeceğine dair çocuklarının üzerine yemin et” gibi ifadeler kullandığı ortaya çıktı. Müdürün alıcıya ayrıca, “Beni de kuracağın fabrikaya müdür yap” dediği de kayıtlara girdi. Alışverişten sonra ihbarcı hesabı öderken, para dolu çantayı alan müdür Tanrıverdi, sevinçten iki cep telefonunu da masada unutarak restorandan çıktı. Tüm ilişkileri açığa çıkacak Casus Tanrıverdi’nin evinde yapılan aramalarda bir çanta içerisinde 30 bin avro ile 1500 doların bulunması, bu paraların ‘proje satışlarından’ elde edildiği şüphesini güçlendirdi.
MASAK’A YAZI YAZILDI
İki ayrı banka hesabında toplamda 130 bin TL bulunan Tanrıverdi’nin hesap hareketlerinin incelenmesi için MASAK’a yazı yazıldı. Tanrıverdi’nin geçmişe dair hesap hareketlerinin ve tüm malvarlığının ortaya çıkarılması istendi. Tanrıverdi’nin ayrıca geçmişe dönük HTS kaydı da çıkartılacak ve kimlerle temas kurduğu belirlenecek. Projeler tehlikede! Milli Tüfek Projesi’ni satarken suçüstü yapılan ve gözaltına alınan Mustafa Tanrıverdi’nin üzerinden 5 flaş bellek çıktı. Emniyette yapılan incelemelerde, söz konusu flaş belleklerin içerisinde MKE Silah Fabrikası’na ait gelmiş geçmiş tüm projelerin olduğu ortaya çıktı. Bu durum, söz konusu projelerin de Tanrıverdi tarafından aynı yöntemle satılmış olabileceği ihtimalini güçlendirdi. Savcılık şimdi bu projelerin de sızdırılıp sızdırılmadığını araştırıyor.
ALARM SEVİYESİ KIRMIZI
Tanrıverdi’nin elindeki bilgileri kontrol dışına çıkarak satmayı başarması ihtimalini önlemek için aynı zamanda tüm bilgiler elektronik izleme kapsamına da alındı. MİT ajanları bu süreçte Tanrıverdi’yi evi ve ofisi dışında herhangi anormal bir yere seyahati olması halinde alarma geçecek şekilde takip etti. Tüm şehir dışı faaliyetleri bu dönemde izlendi. Konu savcılığa aktarılarak adli takibat için düğmeye de basılmış oldu. İstihbari izleme faaliyeti adli izlemeye çevrildi.
KELEPÇELENDİĞİ ANLAR ORTAYA ÇIKTI
Konu Mart ayı ortasında adli makamların önüne gelince, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’ne, Tanrıverdi’nin para alışverişini belgelemesi ve suçüstü çalışması başlatması için yetki verdi. Böylece polis de operasyona dahil edilmiş oldu. Operasyon için Kırıkkale değil, Ankara seçildi. Tanrıverdi, 06 Nisan 2016’da Eskişehir Yolu üzerindeki bir lokantada gerçekleştirilen operasyonla yakalandı
EVİNDE YÜKLÜ MİKTARDA PARA ELE GEÇİRİLDİ
Tanrıverdi’nin evinde yapılan aramada başka ülke ve firmalara devlet sırlarını satarak elde ettiği yüklü miktarda para ele geçirildi. Tanrıverdi gözaltına alındıktan sonra polisler tarafından elleri arkadan kelepçelendi.
