Kırıkkale Üniversitesi’nde 23 Haziran Darbesi: Denetçilerin Odası Basıldı, Belgeler Çiğnendi!
Türkiye Cumhuriyeti’nin denetim sistemi, Kırıkkale Üniversitesi’nde fiilen sabote edildi.
23 Haziran 2025’te üniversite tarihinde görülmemiş bir skandal yaşandı. İç denetim birimine ait odaların kapıları Rektör Vekili M.B.’nin açık talimatıyla kırıldığı iddia ediliyor . Evet, yanlış duymadınız: Kamuya ait yasal ve gizli belgelerin bulunduğu odalar, bizzat kamu gücüyle basıldı!
Bu olay, sadece bir idari kriz değil. Bu; hukukun ayaklar altına alındığı, devletin kurumsal gücüne kast edildiği bir darbe girişimidir.
Gizli Belgelerin Üzerinden Çelik Burunlu Çizmeler Geçti!
İç denetim birimi, devlet adına görev yapan bağımsız birimdir. Görevi; kamu zararını tespit etmek, usulsüzlüğü ortaya çıkarmak, hesabı soracak zemini hazırlamaktır. Ama Kırıkkale Üniversitesi’nde bu birim, rejim düşmanı muamelesi gördü!
Rektör vekilinin talimatıyla iç denetçilerin ofislerine girildi. Kapılar fiziki güçle kırıldı, içerideki dosyalar, bilgisayarlar, denetim evrakları ve gizlilik dereceli belgeler hiçe sayılarak odalara girildi. Tüm bu hukuk dışı müdahale kameraya alındı. Delil değilmiş gibi, baskı altındaki kampüs yönetimi “NVR bozuk” bahanesiyle görüntüleri saklamaya çalıştı.
POLİS KAPIDA BEKLETİLDİ, DEVLET İÇERİ ALINMADI!
İç denetim görevlisi, kapısı kırıldıktan sonra hemen 112’yi aradı. Polis geldi. Ancak kampüs yönetimi, güvenliğe verdiği emirle devletin kolluk kuvvetini kampüse sokmadı. Evet, bu ülkede bir üniversite yönetimi, devleti içeri almadı. Bu, sadece suçluluk psikolojisi değil; açık bir isyandır.
MAKAMDA “VEKİL”, YETKİDE “ZORBA”
Bu skandalın başında vekâleten görevde olan Rektör M.B. var. Seçilmemiş, asaleten atanmamış. Ama yetkiyi bir diktatör gibi kullanıyor. Hesap sorulmasın diye, denetim susturuluyor. Kolluk dışlanıyor. Üniversite artık bilim değil; korku, çıkar ve hesaplaşma üretiyor.
KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ: BİLİM MERKEZİ DEĞİL, SİYASİ KARARGÂH!
Bu üniversite bir süredir liyakatle değil, siyasi sadakatle yönetiliyor. Gelen her yönetici, kendi adamlarını yerleştiriyor. Her dönem yeni bir klik, yeni bir saltanat kuruyor.
Ama ilk defa bir rektör vekili, devletin denetim birimine fiili müdahale yaptı. Bu artık klik kavgası değil; devletin denetim zırhına balta vurmaktır.
BU SALDIRI BİR KAPIYA DEĞİL, DEVLETE!
23 Haziran’da kırılan kapılar, sadece iç denetçilerin odası değildir. Kırılan;
• Kamu vicdanıdır.
• Devlet hafızasıdır.
• Hukuka olan inançtır.
• Denetim sisteminin dokunulmazlığıdır.
YAŞANANLAR YARIN HERKESİ VURABİLİR
Bugün denetçiye yapılan bu saldırı, yarın fikir beyan eden akademisyene, soru soran öğrenciye, görüş açıklayan personele yapılır. Bu zihniyet için üniversite, ne bilim yuvasıdır ne de eğitim alanı. Sadece egosunu tatmin edeceği bir iktidar sahasıdır.
BU YAPI SÜRDÜKÇE DEVLET YOKTUR!
Bu olayın ardından rektör vekili hâlâ görevdeyse, bu sadece bir kişinin cüreti değil, bu cüreti doğuran çürümüş sistemin ürünüdür. Şayet Ankara bu skandala göz yumar, bu düzeni görmezden gelirse, yarın başka kurumlarda başka kapılar da kırılır.
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU KARARI ALTAKİ LİNKTEN OKUYABİLİRSİNİZ
http://TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU
https://www.tihek.gov.tr/public/images/kararlar/sleyxx.pdf
