Dilimiz döndüğünce Kırıkkale’de olup bitenleri gündeme taşıyoruz.
Yazıyoruz, anlatıyoruz, uyarıyoruz. Ama ne hikmetse siyasilerimiz başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarının da sesi çıkmıyor.
Memlekette olan bitenle ya bir haberler ya da “bize dokunmayan yılan yaşasın” anlayışıyla hareket ediyorlar.
Sanki şehirde değil de başka bir dünyada yaşıyorlar!
Bu şehrin sorunlarıyla ilgili bugüne kadar tek bir açıklama yapan olmadı.
Ne AK Parti, ne MHP, ne CHP il başkanları…
Ne Saadet, ne Yeniden Refah, ne BBP, ne de Anahtar Parti…
Hiçbiri Kırıkkale’nin gerçek sorunlarını gündemine almıyor.
Biz gündeme getiriyoruz, yazıyoruz, altını çiziyoruz — ama nafile.
Sanki başka şehirde siyaset yapıyorlar, başka şehirde nefes alıyorlar.
UNUTULAN BİR HAYALİN SESSİZ ÇIĞLIĞI
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Milli Parkı dedik — ses yok!
Yıllardır süren atıl durum ortada. Bir şehirde bir proje bu kadar sahipsiz bırakılır mı?
Herkesin ağzında “yatırım, gelişim” sözü ama icraat sıfır.
YENİ MÜDÜR, ESKİ BEKLENTİLER
Görev değişir, isim değişir ama anlayış değişmezse sonuç aynı olur.
Yeni müdürümüz geldi, umutlandık. Ama hâlâ aynı bekleyiş, aynı sessizlik.
Kırıkkale artık bürokrasi değil, aksiyon istiyor!
ÖLÜ TOPRAĞI SERİLMİŞ BİR ŞEHİR — KIRIKKALE SUSUYOR!
Bir dönem hareketli, canlı, heyecanlı olan Kırıkkale, şimdi ölü toprağına bürünmüş gibi.
Siyaset de, sivil toplum da sessiz.
Oysa susmak çözüm değil, çöküşü hızlandırmaktır.
STRATEJİK KONUM, ARTAN RİSK — TERÖR TAZMİNATI HAKTIR!
Kırıkkale; Makine Kimya Endüstrisi (MKE), Roketsan, Silah OSB, Orta Anadolu Rafinerisi (Tüpraş), Gama, ACWA Power Doğalgaz Santrali, Jandarma Eğitim ve Mühimmat Depo Komutanlığı gibi kritik tesislere ev sahipliği yapıyor.
Bu şehir, Türkiye’nin savunma sanayiinin kalbi — yani ülkenin “yerden yükselen gücü”.
Böylesine stratejik bir şehirde güvenlik asla hafife alınamaz.
Ama bugün Kırıkkale’de görev yapan polisler terör tazminatı almıyor!
Oysa bu personel risk altında çalışıyor, gece gündüz kritik tesislerin güvenliğini sağlıyor.
Kırıkkale’nin konumu, yükü ve önemi düşünüldüğünde; bu polislerin terör tazminatı alması bir hak, bir zorunluluk.
Bu bir lütuf değil; görev tehlikesinin karşılığı, moralin teminatıdır.
Ve açıkça söylüyorum: Bu şehre Polis Özel Harekat ve Jandarma Özel Harekat birlikleri de konuşlandırılmalı.
TUSAŞ’a verilen güvenlik koruması nasıl haklıysa, Kırıkkale için de o kadar gereklidir.
KIRIKKALE UYURKEN, YATIRIMLAR KAÇIYOR
Biz uyurken fabrikalar, yatırımlar, fırsatlar başka şehirlere gidiyor.
Kırıkkale’nin kaderi “elde kalanla yetinmek” olmamalı.
Ama görünen o ki, kimsenin umurunda değil.
43 İLİN KAVŞAĞI, KIRIKKALE 1 KOKUNUN ESİRİ
43 ilin kesişim noktasında olan bir şehir, bir süredir kokunun esiri olmuş durumda.
Vatandaş şikâyetçi, yönetenler sessiz.
Kırıkkale’nin adı artık üretimle değil, kokuyla anılıyor. Bu ayıp bize yeter!
BİR ŞEHRİN İRONİSİ: SİLAH OSB YANINDA MEZBAHA VE HAYVAN PAZARI!
Dünyanın hiçbir yerinde silah organize sanayi bölgesinin yanında mezbaha ve hayvan pazarı olmaz.
Ama bizde var!
Savunma sanayinin başkenti Kırıkkale, plansızlıkla, ilgisizlikle, vizyonsuzlukla bu noktaya getirildi.
Ne oldu bize?
Neden bu hale geldik?
Siyaset mi sustu, sivil toplum mu yoruldu, yoksa şehir mi umudunu kaybetti?
Anlayan anlatsın bana bir zahmet.
Kırıkkale susarken, ben yazmaya devam edeceğim.
Çünkü susmak bu şehre ihanettir.
Kırıkkale bir zamanlar Türkiye’nin gururuydu.
Yine olabilir, ama önce şu sessizliğin zincirini kırmak gerekiyor.
Ragıp Cihat Mencet
Haber71 İmtiyaz Sahibi
