Manşet

MKE’de Neler Oluyor ???

Bir zamanlar Türkiye’nin en güçlü markalarından biriydi Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu. Devletin silah fabrikasıydı, ama aynı zamanda halkın hayatına dokunan bir üretim merkeziydi.

Haber71.Net - Google News | Abone Ol

Bir zamanlar Türkiye’nin en güçlü markalarından biriydi Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu. Devletin silah fabrikasıydı, ama aynı zamanda halkın hayatına dokunan bir üretim merkeziydi.
Bugün “MKE yeniden ayağa kalkıyor” derken, sadece bir başarı öyküsünden değil, aynı zamanda bir milli dirilişten söz ediyoruz. Bu dirilişin mimarı ise adı fazla duyulmayan ama etkisi her alanda hissedilen bir isim: İlhami Keleş.

Eskiden MKE Ne Üretmezdi Ki? Ama…

Bir dönemi hatırlayalım… Türkiye ambargo altındayken, dışarıdan iğne bile alamazken, MKE deyim yerindeyse hayatın her alanına üretim yapan bir devdi. Uçak parçası, pil, dikişsiz boru, saat, dikiş makinesi, çivi, tencere, tüfek, mermi, barut… Hatta elektrik sayaçlarına kadar uzanan bir üretim yelpazesi vardı. O kadar genişti ki, “MKE ne üretmiyor?” diye sorulurdu.

Ama yıllar içinde ne olduysa oldu. MKE önce yavaşladı, sonra hantallaştı. Bürokrasi içinde boğuldu. Yeni bir şey üretmek yerine, eskiyi onarmakla vakit geçirdi. Envanteri güncelleyemedi. Ar-Ge kelimesi tabelada kaldı, içeride ise geçmişin hatıraları yankılandı. Bir zamanların efsanesi, devletin kamburuna dönüşmeye başladı. Personelin morali yerlerdeydi. Makinalar yaşlıydı, kararlar yavaştı, hedef yoktu.

Kimi zaman “devlet dairesi gibi çalışan fabrika” deniyordu MKE’ye. Haksız da değillerdi.

Ve Sonra İlhami Keleş Geldi…

İşte tam bu sırada sahneye bir isim çıktı: İlhami Keleş. Çok konuşmayan ama çok iş yapan bir bürokrat. Sıradan bir genel müdür değil. Vizyoner, planlı, stratejik. Ne yaptığını bilen, nereye varmak istediğini önceden hesap eden bir lider.

İlk işi makyaj yapmak olmadı. Önce çürümüş yapıyı teşhis etti. MKE’nin kalbini yeniden attırmak için önce damarları açtı: Liyakatli kadrolar, net hedefler, sonuç odaklı yönetim modeli… Göstermelik değil, gerçek bir dönüşüm başladı.

İSO 500’de 72 Basamaklık Sıçrayış: Bu Bir Patlama Değil, Patikanın Ürünü

Bugün geldiğimiz noktada MKE, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) açıkladığı en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde bir yılda tam 72 sıra yükseldi. Bu bir rastlantı değil. 1.2 milyar dolarlık ciroya ulaşıldı. Dolar bazında %156 büyüme sağlandı. Savunma sanayisine yapılan yatırım miktarı ise 818 milyon dolara ulaştı. Yani hem içeride hem dışarıda “ben buradayım” diyen bir dev ortaya çıktı.

Yeniden ‘Milli’ Üretim: Av Tüfeği Kans ve İnsansız Deniz Kamikazeleri

Keleş döneminde sadece üretim değil, aynı zamanda milli karakter geri geldi. Yıllar sonra MKE, ilk yerli ve milli yivli av tüfeği olan Kans’ı üretti. Sadece profesyonel askerî alana değil, sivil savunma ve avcılık alanına da hitap etti.

Bir başka devrim: Denizlerde. Kamikaze İnsansız Deniz Aracı (İDA) ve Pirana gibi projelerle, MKE adeta denizlerin altına Türk imzasını kazımaya başladı.

MKE’nin Yeni Yüzü: EGEM, Ar-Ge ve Teknoloji Merkezleri

İlhami Keleş, sadece fabrika çalıştırmadı, bir vizyonun altyapısını kurdu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile iş birliğiyle kurulan EGEM (Elektronik ve Gömülü Sistemler Merkezi) ile kritik su altı sistemlerinin yerli üretimi başladı. Bu, Türkiye’yi dışa bağımlılıktan kurtaran sessiz ama çok kritik bir devrimdir.

Ar-Ge’ye verilen destek ise lafla değil bütçeyle yapıldı. Proje bazlı finansman modelleriyle inovasyon teşvik edildi. Kâğıt üzerinde Ar-Ge değil, sahada sonuç üreten merkezler kuruldu.

İnsan Unsurunu Unutmadı: Bayram Harçlığı, Eşitlik ve Moral

MKE’de değişim sadece makinelerde ya da üretim bantlarında yaşanmadı. İnsana dokunan bir anlayış getirildi. Eskiden ‘devlet memuru kafası’ ile yönetilen MKE’de şimdi işçi, memur, muakkat fark etmeksizin bayram harçlığı uygulaması var. “Küçük bir detay” diyebilirsiniz ama çalışan moralini ve kuruma bağlılığı artıran çok büyük bir adım bu.

Çırak Okulu Geri Dönüyor: Ama Bu Sefer Çağa Uygun

İlhami Keleş’in bir başka büyük hamlesi de mesleki eğitimde oldu. Eski MKE çırak okulunun modern versiyonu hayata geçiriliyor: “Dershanesiz üretim içi eğitim modeli”. Fabrikada iş öğrenen gençler, üretime entegre şekilde meslek sahibi oluyor. Bu model yalnızca MKE için değil, Türkiye’nin sanayisi için örnek olacak bir uygulamadır.

MKE Yeniden Milletin Markası

MKE, artık sadece devlete çalışan bir fabrika değil. Hem devlete, hem millete, hem ihracatla tüm dünyaya çalışan yerli ve milli bir teknoloji devi. İlhami Keleş’in liderliğinde MKE, fabrika olmaktan çıkıp vizyon üreten bir merkez haline geldi.

Bir zamanlar “uçak, barut, pil, elektrik saati üreten MKE” bugün yine aynı ruhla üretmeye başladı. Ama bu kez 21. yüzyılın ihtiyaçlarına uygun, çağdaş, çevik ve yerli bir karakterle.

Türkiye’nin savunma gücü artık sadece tankla, topla değil; vizyonla, bilimle, yönetimle büyüyor.

Ve bu büyümenin perde arkasında, çok gürültü koparmadan ama çok büyük işler yaparak yürüyen bir isim var: İlhami Keleş.

Tarih, sadece savaşanları değil; üretenleri, diriltenleri, dönüştürenleri de yazar.

Ve biz bugün bir efsanenin yeniden doğuşuna tanıklık ediyoruz. MKE yeniden MKE olduysa, bu İlhami Keleş sayesinde oldu. Nuri Killigil’in ruhu Nuri Demirağ’ın ruhu bugün yeniden fabrikalarda dolaşıyor, makineler yeniden umutla dönüyorsa; bu çağın destanını yazanlara da selam olsun.

Yeni bir efsane doğuyor. Ve tarih, bu efsaneyi unutmayacak.
Ragıp Cihat MENECET
KENT GAZETESİ VE HABER71.NET İMTİYAZ SAHİBİ

Haber71.Net Editör

Kırıkkale'nin Haber Portalı Haber71.Net'in editörü tarafından Kırıkkale haberlerinin son dakika ve hızlı bir şekilde ziyaretçilerine ulaştırmayı hedeflemektedir.
0 0 votes
Haber Değerlendirme
Subscribe
Bildir

guest
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Başa dön tuşu
0
Would love your thoughts, please comment.x