Şehrimizin yetiştirdiği ender devlet ve fikir insanlarından biri olan Beşir Atalay, yalnızca üstlendiği görevlerle değil; dürüstlüğü, mütevazılığı ve beytülmale el uzatmayan duruşuyla da örnek bir şahsiyettir. Devletin en kritik kademelerinde görev yapmış olmasına rağmen, gücü hiçbir zaman kişisel menfaate dönüştürmemiş; makamı bir imtiyaz değil, emanet olarak görmüştür. Bugün adının hiçbir şaibe ile anılmaması, Türkiye’de çok az siyasetçiye nasip olan büyük bir onurdur.
Akademik birikimini devlete, devlet tecrübesini millete hizmete dönüştüren Beşir Atalay; aklı önceleyen, istişareyi esas alan, gerilimi değil çözümü tercih eden bir devlet adamıdır. Göz önünde olmayı değil, doğru olanı yapmayı seçmiş; sessiz ama derin izler bırakan bir anlayışın temsilcisi olmuştur. Şehrimizin adını Ankara’da, ülkemizin adını ise uluslararası platformlarda vakur bir duruşla temsil etmiş; ardında makam değil, itibar bırakmıştır.
Bugün bazıları kolayca “Kırıkkale’ye ne yaptı?” diye sorabilir. Oysa o dönemin siyaset arenasında bulunanlar, devletin mutfağında işlerin nasıl yürüdüğünü bilenler, Beşir Atalay’ın Kırıkkale için ne ifade ettiğini çok iyi bilir. Sadece tek bir örnek vermek dahi yeterlidir: Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi. Bugün Kırıkkale’nin savunma sanayisindeki kimliğinin temel taşlarından biri olan bu stratejik yatırım; vizyon, sabır ve Ankara’da güçlü bir devlet aklı gerektiriyordu. Bu şehrin kaderine yön veren o önemli adımın arkasında, reklam peşinde koşmayan ama sonuç üreten bir irade vardı.
Elbette yapılanlar bununla sınırlı değildir. Kırıkkale merkezde ve ilçelerde hayata geçirilen eserler, açılan kapılar, çözülen tıkanıklıklar, Ankara koridorlarında verilen mücadeleler ve sessizce atılan imzalar… Bunların çoğu tabelalarda yazmaz, açılışlarda yüksek sesle anlatılmaz. Ancak şehir büyür, istihdam artar, gelecek şekillenir.
Beşir Atalay; hizmetini bağırarak değil, devlet ciddiyetiyle ve vakur bir duruşla yapan bir isimdir. Reklamı sevmez, yaptığını anlatmaz; yapılmasını sağlar. Bugün onunla çekilmiş bir fotoğraf yalnızca bir kare değil; temiz siyaset anlayışının, ahlaklı devlet geleneğinin ve vefanın bir belgesidir.
Böylesi isimler kolay yetişmez.
Bugün, Beşir Atalay ile gerçekleştirdiğimiz hoş sohbette geçmişten bugüne uzanan anıları dinleme imkânı bulduk. Bu kıymetli buluşmanın sonunda, kaleme aldığı “Sadece Yaşayıp Yazdıklarım” adlı kitabını hediye etmesi ise benim için ayrı bir anlam taşıdı. Zira kitabın satırları arasında, anılarında yer bulan merhum dedem Adil Mencet ile büyük amcam Hâkim Mehmet Mencet’in isimlerine rastlamak, hem ailem hem de şahsım adına derin bir vefa duygusu yaşattı.
Beşir Atalay, bu toprakların yüz akı; Kırıkkale’nin hafızasında ve geleceğinde iz bırakmış, kıymeti zaman geçtikçe daha iyi anlaşılan müstesna bir devlet adamıdır.
Ragıp Cihat Mencet
Haber71, Kent Gazetesi ve Öz FM Yönetim Kurulu Başkanı
